Dünya

ABD basınından: "Türkiye ve İsrail, Suriye'de çatışma rotasında"

ABD merkezli Foreign Affairs dergisi, Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ)'nin Esad rejimini devirmesiyle ortaya çıkan otorite boşluğunun, İsrail ve Türkiye’yi aynı bölgede nüfuz mücadelesine ittiğini, bu rekabetin iki ülkeyi doğrudan çatışma eşiğine taşıdığını yazdı. 

Derginin analizinde şu ifadelere yer verildi:

"Ankara, 2019’dan bu yana kuzey Suriye’de sürdürdüğü kontrolü genişletme çabasında. Kürt grupların özerklik hayallerini engellemeyi, Suriyeli mültecileri ülkeye geri göndermeyi ve yeni yönetimle iş birliği yaparak Suriye genelinde etkisini artırmayı hedefliyor. Türkiye, bu doğrultuda hem askeri hem de siyasi adımlar atarak bölgedeki varlığını güçlendirme peşinde.

İsrail’in Tampon Bölge Planı ve İran Endişesi

İsrail, Esad döneminde İran’ın Hizbullah’a silah sevkiyatı için kullandığı Suriye’yi artık bir fırsat alanı olarak görüyor. İran etkisinin zayıflamasını avantaja çevirmek isteyen Tel Aviv, güney Suriye’de tampon bölgeler kurarak güvenliğini sağlamayı ve bölgede kalıcı bir nüfuz alanı oluşturmayı planlıyor. Bu strateji, İsrail’in uzun vadeli güvenlik politikalarının bir parçası olarak öne çıkıyor.

Hava Saldırıları ve Diplomatik Gerginlik

2 Nisan’da İsrail Hava Kuvvetleri, Türkiye’nin hava savunma sistemleri konuşlandırmayı planladığı T4 askeri üssünü bombaladı. Bu saldırı, iki ülke arasındaki tansiyonu yükseltti. Aynı dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Allah Siyonist İsrail’i yok etsin” şeklindeki sert açıklamaları, diplomatik ilişkileri daha da gerginleştirdi. İsrail Savunma Bakanı İsrail Katz ise güney Suriye’deki Dürzi toplumu koruma gerekçesiyle bölgedeki askeri varlıklarını kalıcı hale getireceklerini duyurdu.

İsrail’in HTŞ’ye Bakışı ve İç Tartışmalar

İsrail’de HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Culani (Ahmet Şara) konusunda görüş ayrılıkları mevcut. Bir kesim, Şara ile diyalog kurulabileceğini ve onun “ılımlı” bir lider olabileceğini savunuyor. Ancak Başbakan Netanyahu’nun liderliğindeki grup, Şara'yı maskelenmiş bir tehdit olarak görüyor ve HTŞ’ye karşı temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Bu iç tartışmalar, İsrail’in Suriye politikasını şekillendirmede belirleyici rol oynuyor.

Uluslararası Aktörler ve Çatışma Riski

ABD’nin Suriye’den askerlerini çekmesi, bölgede bir güç boşluğu oluşturdu ve bu durum Türkiye’nin etkisini artırmasına zemin hazırladı. İsrail’in tampon bölge hamleleri, Türkiye’nin bu yükselişine karşı bir denge unsuru olarak yorumlanıyor. Ancak iki NATO üyesi ülke arasındaki bu rekabet, doğrudan bir çatışma riskini de beraberinde getiriyor. 2010’daki Mavi Marmara krizinden bu yana zaten hassas olan Türkiye-İsrail ilişkileri, Suriye’de yeni bir kırılma noktasına ulaşabilir.

Suriye’nin bu geçiş sürecinde, İsrail ve Türkiye’nin birbirlerini düşman olarak görmeden hareket etmesi, bölgenin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, Ortadoğu’da yeni bir çatışma dalgası kaçınılmaz olabilir."

El Muhabir