Sudan’ın El-Feşir kentinde yüzlerce sivilin öldürüldüğü ve toplu infazların yaşandığı raporlandı. Dünya Gıda Programı (WFP) özellikle kuşatma altındaki Kadugli şehri için acil uyarı yaptı. Bölgeye sadece bir kez sınırlı yardım konvoyu girebildi ve açlık resmen teyit edildi.
CNN'in haberine göre WFP, düzenli ve yüksek hacimli yardımların şart olduğunu, insanların açlığın yanı sıra su ve sanitasyon (hijyen için gerekli olan koşulların sağlanması ve korunması eksikliği) nedeniyle de öldüğünü belirterek uluslararası topluma acil finansman ve müdahale çağrısında bulundu.
Sudan’ın El-Feşir kentinin paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RFS) tarafından ele geçirilmesinin ardından yayımlanan raporlar, bölgede yüzlerce sivilin öldürüldüğünü, hastanelerin basıldığını ve toplu infazların yaşandığını ortaya koydu. Artan şiddetin ardından Dünya Gıda Programı (WFP), uluslararası topluma acil uyarı gönderdi.
"Bölgede kıtlık doğrulandı"
WFP Genel Müdür Yardımcısı Carl Skau, felaketin başka bölgelere de yayılmasını engellemek için erişim mücadelesinin sürdüğünü belirterek, "Kadugli gibi aylardır erişim talep ettiğimiz bölgelere ulaşmak için çabalarımızı artırmamız gerekiyor. Kadugli şu anda kuşatma altında ve erişim sağlama konusundaki ısrarımız sürecek. Bölgeye yardım konvoyları yalnızca bir kez ve sınırlı miktarda girebildi. Açlık resmen teyit edildi" dedi.
Mevcut yardımların ihtiyaçların çok altında kaldığını vurgulayan Skau, “Üç hafta önce bir konvoy geçirdik ama bu, ihtiyaçlar karşısında okyanusta bir damla bile değil. Düzenli konvoylara ve yüksek hacimli yardımlara ihtiyaç var; çünkü bölgede kıtlık doğrulandı ve bu durum devasa bir çaba gerektiriyor. El-Feşir’den kaçan binlerce kişi yalnızca açlıkla değil, su ve sanitasyon eksikliğinin yol açtığı hastalıklarla da hayatını kaybediyor" diye konuştu.
Sudan'da neler oluyor?
Sudan’da 15 Nisan 2023’ten beri büyük bir iç savaş var. Askeri güçler (Sudan Ordusu, SAF) ile RSF arasında çatışıyor. Bu çatışma hem siyasi hem askeri bir rekabet: RSF, Sudan’ın güvenlik sektörü üzerinde daha fazla kontrole sahip olmayı ve “yeni bir ordu” kurmayı hedefliyor.
Savaş, birçok bölgede sivillerin büyük acılar çekmesine yol açtı — kitlesel yerinden edilme, insan hakları ihlalleri ve insani kriz büyük boyutta. RSF ve bazı müttefik gruplar, Şubat 2025’te “barış ve birlik hükümeti” adıyla paralel bir yapı kurmak için bir charter (kurucu bildiri) imzaladılar.
Mart 2025’te bu gruplar geçici bir anayasa da imzaladı ve federal, seküler bir devlet yapısı öngören bir plan ortaya koydu. Analistlere göre, SAF ülkenin yaklaşık yüzde 60’ını kontrol ederken, RSF ve müttefikleri yaklaşık yüzde 40’lık bölgeye hakim.
RSF, insan hakları ihlalleri gerçekleştiriyor. Sivil katliamları, zorunlu yerlerinden etmeler, tıbbi tesislere saldırılar ve etnik şiddet raporları var. Ayrıca insani yardımların ulaşmasını engellemekle de suçlanıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer yardım kuruluşları, Darfur gibi bölgelerde RSF kontrolündeki alanlarda yardım operasyonlarının kısıtlandığını bildiriyor.
El Muhabir