Suudi Arabistan'da Veliaht Prens Muhammed bin Selman “geleceğin şehri” olarak tanıttığı 'The Line' (Çizgi), devasa bütçesine rağmen çölde yarım kaldı. 4,5 trilyon dolarlık proje, doğa ve gerçekliğe yenik düştü.
Financial Times'ın haberine göre, çölü adeta ikiye bölen NEOM projesi 'The Line' 500 metre yüksekliğinde ve 170 kilometre uzunluğundaki aynalı “duvar-şehir” olarak tasarlandı. Ancak tasarım ilerledikçe fizik ve finans gerçekleri projeyi zorladı.
“Gizli marina” üzerindeki ters asılı 30 katlı “avize” bina, rüzgâr/salınım ve bakım-işletme riskleri nedeniyle mühendislerce “sarkaç” tehlikesi olarak uyarıldı. Buna rağmen planlar bir süre sürdü.
Malzeme/lojistik ölçeği devasa: İlk 20 modül için küresel yeşil çeliğin yüzde 60’ına yakın yıllık kapasite, tek üreticinin tüm cephe kaplama çıktısı ve Fransa’nın yıllık çimento üretimini aşan ihtiyaçlar hesaplandı.
İç ulaşım ve altyapı “dikey kent” için sıfırdan kurgulandı. Hızlı tren istasyonu bagajsız yolcu varsayımı gibi pratik dışı detaylar tepki çekti, ışık/gölge ve yangın tahliyesi gibi temel sorunlar çözümsüz kaldı.
Maliyet ve takvim şişti: 2021’de 1,6 trilyon dolar konuşulurken 2022 iç tahmini 4,5 trilyon dolara çıktı. 2030’a kadar 16 kilometrelik hedefi peş peşe küçültüldü. 20 modülden 12-7-4 ve nihayet 3 modüle indi.
Şantiyede binlerce dev kazık (6 bin civarında) çakıldı. Ancak kapsam daralınca milyarlarca dolarlık temel işler “şimdilik atıl” kaldı. Konut/işçi yerleşkeleri ve bazı tünel-havaalanı işleri de yavaşladı/durdu.
Yatırım cephesi zayıf kaldı: Beklenen yabancı sermaye gelmedi: Petrol geliri dalgalanmasıyla bütçe baskısı arttı. Proje “yatırım yapılabilirliği” tartışmalı hale geldi.
Çevre riski büyüdü: 500 metrelik aynalı cephe ve planlanan rüzgâr santralleri, dağ memelilerinin geçişi ve milyonlarca göçmen kuşun rotası için ciddi bariyer oluşturuyor. Çözüm önerileri yetersiz kaldı.
Bugün 'The Line' uzaydan bile görülebilen devasa kazıklar ve kazılmış hendeklerle dolu bir çöl anıtı olarak duruyor.
El Muhabir