Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu haftaki Cuma hutbesinde, "Sapkın akımlar ve batıl ideolojiler, aile yapısını bozmaya çalışmakta, özgürlük bahanesiyle gayr-ı meşru birliktelikler aile olarak sunulmaktadır." denildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, "Ailede huzurun kaynağı merhamet ve muhabbet" başlıklı hutbede şu ifadelere yer verildi:
Aile; Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği sayısız nimetlerden bir tanesidir. Aile, ruhun sekinet bulduğu; insanın insana, cânın cânâna emanet edildiği güven yurdudur. İmanın gönüllere yerleştiği, ibadetlerin hayat bulduğu; iyiliğin, adaletin, doğruluğun, sevgi ve saygının öğrenildiği bir mekteptir. Aile, insanı kötülüklerden ve günahlardan koruyan sağlam bir kaledir. Ahlaklı bir nesli yetiştiren, şahsiyet ve kimliği şekillendiren, erdemli bir toplumu oluşturan muhabbet ve merhamet ocağıdır. İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır” ayetinde buyrulduğu üzere aile, ilahi rahmetin yeryüzündeki tecellisidir.
Ailenin her ferdi vazgeçilmezdir, önemlidir, değerlidir. Anne ve baba; fedakârlığın, huzurun ve şefkatin vücut bulmuş halidir. Çocuklar; Allah’ın eşsiz emanetleri, aile yuvasının nadide çiçekleridir. Anne ve babanın elinde bütün insanlığın hayrına yetiştirilmesi gereken cevherlerdir. Nine ve dede ise geçmişin mirasını geleceğe taşıyan, yerleri doldurulamayan, elleri öpülesi ulu çınarlardır.
AİLEYE KARŞI TEHDİTLER: SAPKIN AKIMLAR VE BATIL İDEOLOJİLER
Büyük emek ve umutlarla kurulan aile yuvalarımız bugün nice tehditlerle karşı karşıyadır. Sapkın akımlar ve batıl ideolojiler, aile yapısını bozmaya çalışmakta, özgürlük bahanesiyle gayr-ı meşru birliktelikler aile olarak sunulmaktadır. Ailemizin ve toplumumuzun istikbali, devletimizin bekası, millet varlığımızın teminatı olan çocuklarımız külfetmiş gibi gösterilmektedir. Anne ve babalar, nine ve dedeler ise rahatlık ve konfor gerekçe gösterilerek yalnızlığa ve ilgisizliğe mahkûm edilmektedir. Dijital mecralarda fıtratımıza uygun olmayan bir takım içerikler; bazı sinema, dizi, reklam ve televizyon programları ile aile yapımız yıkıcı etkilere maruz bırakılmaktadır. Ancak şunu bilelim ki, bütün bu olumsuzluklar karşısında asla çaresiz değiliz. Bu sorunların çözümü; Kur’an-ı Kerim’in rahmet yüklü mesajları ve Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in örnek ahlakıyla yoğrulan özümüze dönüşte saklıdır.
EN BEREKETLİ NİKAH, KÜLFETİ EN AZ OLANDIR
Ailemizi; Rabbimizin emrettiği, Resûlullah (s.a.s)’in hayatına aktardığı şekilde kurmak, sevgi ve saygıyla korumak, şefkat ve muhabbetle yaşatmak, iyilik ve adaletle geleceğe taşımak hepimizin ortak sorumluluğudur. Dolayısıyla, buyuran Allah Resûlü (s.a.s.)’in tavsiyesine uyarak aile yuvalarının kolaylıkla kurulmasına çaba gösterelim. Çocuklarımızın en mutlu zamanlarını lüks ve israfa kurban etmeyelim. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in, Sizin en hayırlınız, ailesine en hayırlı olandır. İçinizde ailesine karşı en hayırlı olan da benim hadisini kendimize rehber edinelim. Ailemizde nezaket ve zarafeti hâkim kılalım. Göz aydınlığı çocuklarımızın çokluğunu Cenâb-ı Hakk’ın lütfettiği büyük bir nimet ve bereket kaynağı olarak görelim. ilahi hitabına itaat ederek aile büyüklerimize merhamet kanatlarımızı indirelim. Allah’ın rızasına ulaşmanın yollarından birinin de anne babanın rızasından geçtiğini unutmayalım.
Hutbenin sonunda Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu duaya yer verildi: