Güncel

Göktaş: Kriz gibi sunulan otel emeklilerin bireysel tercihi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, son günlerde yaşlılar ve emekliler üzerinden algı operasyonu yürütüldüğünü söyledi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, son günlerde yaşlılar ve emekliler üzerinden algı operasyonu yürütüldüğünü söyledi.

Bütçe görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını cevaplayan Göktaş, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de nüfusun yaşlandığını vurguladı ve 173 huzurevi ve yaşlı bakım rehabilitasyon merkezinin hizmet verdiğini bildirdi.

Geliri olmayan ve huzurevinde kalan yaşlılardan ücret alınmadığını ifade eden Göktaş, "Bakanlık olarak önceliğimiz, yaşlılarımızın kurum bakımı yerine sosyal bağlarını koruyarak aktif yaşam sürmelerini sağlamak." dedi.

Huzurevi yerine evde kalmak istiyorlar

Göktaş, 2023'te yaptıkları Yaşlı Profil Araştırması'nda yaşlıların "huzurevi yerine evde kalmak istediklerini" söylediklerini anlattı.

Evde bakım ile evde sağlık hizmetlerini entegre ederek gündüz bakım merkezlerini yaygınlaştırmaya devam ettiklerini dile getiren Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Huzurevleri elzem, yapmaya devam edelim ama yaşlılarımızı sosyal çevrelerinden kopararak sadece kurum bakımı alternatif model olamaz. Yaşlı destek programı yürütüyoruz. 159 bin 499 yaşlımızın ihtiyaçlarına birebir çözüm üretiyoruz. Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri ile 130 yıllık sosyal hizmet geleneğimizi geleceğe taşıyan merkez kurduk."

Evsizlere Konaklama Projesi

Kimsesi bulunmayan vatandaşları da yalnız bırakmadıklarına işaret eden Göktaş, Evsizlere Konaklama Projesi'ni yürüttüklerini, bu kişilerin kamu misafirhaneleri ile otellere yerleştirildiğini belirtti.

Emeklilerin otelde kaldığı iddiasına ilişkin Bakan Göktaş, şunları kaydetti:

"Günlerdir ifade edilen iddialar hakkında gerekli incelemeleri yaptık. İddialarda bahsedilen kişilerle de görüşüldü. İkna edilenleri konukevine yerleştirdik ama ikna etmek zorunda kaldık. Özellikle ifade etmek istiyorum, üzülerek gördük ki devletimizin sunduğu tüm imkanlara rağmen bireysel tercihler, bilinçli olarak vatandaşları yanıltmak amacıyla toplumsal kriz gibi sunulmaya çalışıldı. Devletin olduğu yerde kimse sahipsiz değildir."