Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, Gazze’de soykırımın her an yeniden başlayabileceğine dikkat çekerek, Trump diplomasisinin bir ‘barış ilüzyonu’ oluşturduğunu söyledi.
İsrail’in Gazze’deki uyguladığı soykırımı durdurmak amacıyla Güney Afrika’nın girişimiyle “dünya halkları” tarafından organize edilen sembolik Gazze Mahkemesi’nin nihai duruşmaları İstanbul’da başladı.
İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonunda başlayan duruşmaların açılış konuşmasını yapan Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, dünya medyasının soykırım yerine Trump’ın başlattığı diplomatik girişimlere odaklanmasını eleştirdi.
İsrail saldırılarıyla harabeye dönen Gazze’de halkın yaşadığı sıkıntı ve korkuların geçmediğine dikkat çeken Falk, "Önceki aylardaki yoğun soykırımın herhangi bir anda yeniden başlayabileceği şüphesiz bir gerçek." dedi.
Küresel medya ile Arap ve Müslüman çoğunluklu ülkelerin dikkatlerini soykırımdan Trump diplomasisine kaydırdığını ifade eden Richard Falk, bölgede barış hakim olduğuna dair bir illüzyon oluşturulduğu uyarısını yaptı.
Soykırımın faili ve baş destekçisi barış elçisi oldu
Trump girişiminin kırılgan bir ateşkese yol açtığını ve bunun dünya genelinde ve özellikle Gazze’de son iki yılda çaresizce hayatta kalanlar tarafından memnuniyetle karşılandı dile getiren Richard Falk, "Trump diplomasisi daha ileri gittiğini iddia ediyor; İsrail hükümetinin onayıyla hazırlanmış 20 maddelik bir plan yoluyla temel çatışma için çözüm bulduğunu övünüyor. Bu plan, sömürge dönemine kadar uzanan geçmişiyle dikkat çekiyor." ifadelerini kullandı.
Barış Kurulu adı verilen bu oluşma Donald Trump'ın başkanlık yapacağını ve planın da Tony Blair’in yönetimi altında uygulanacağını ifade eden Falk, Gazze’de işlenen suçlarla ilgili hesap verilmesinin ise öngörülmediğine dikkat çekti. Daha önce Birleşmiş Milletler'in İşgal Altındaki Filistin'deki İnsan Hakları Özel Raportörü olarak da görev yapan Falk, “Aksine, hem soykırımın faili hem de baş destekçisi, dünyanın gözü önünde birer “barış elçisi” olarak ortaya çıkıyor. İsrail, Filistin topraklarını kendi egemen toprak alanına katarak “Büyük İsrail”i kurma yönündeki soykırımcı hedeflerinden bile vazgeçmiş değil." diye konuştu.
Gazze Mahkemesi Üyesi Susan Akram ise İsrail hapishanelerinde, haklarında hiçbir suçlama yapılmadan tutulan Filistinlilerin ‘tutuklu’ değil, aslında ‘rehine’ olduklarına dikkat çekti.
Dört gün sürecek duruşmalarda, Filistin’de soykırımdan kurtulanlar ile bölgede görev yapmış uzmanlar ve doktorlar ile Gazze filosu aktivistlerini dinleyecek ve soykırımla ilgili nihai kararını açıklayacak.
