Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Şeyh Muhyiddin Ali Karadaği, "Halklara, âlimlere, vicdan sahiplerine sesleniyorum: Ağlamak yetmez, öfkelenmek yetmez. Artık plan yapmak, baskı kurmak, sloganla değil, gerçek ittifaklarla harekete geçmek zorundayız" dedi.

İsrail'in Gazze, Kudüs ve Mescid-i Aksa'da yaşattığı zulümlere ilişkin açıklama yayınlayan Karadaği, "Bazı İslam ülkesi liderlerine açıkça söyledim: Eğer gerçek bir askerî ve ekonomik temelli ittifakta birleşmezsek, İsrail’in bu cehennemî planlarının yarınki kurbanı biz olacağız. Gözümün önünde Mescid-i Aksâ’da İsrail ihlallerini kimse durdurmuyor. İlk defa Cuma namazı engelleniyor, Talmudî kutlamalar Aksâ’nın avlusunda yapılıyor" diye konuştu.

"Alimler ne yapabilir?"

Açıklamasında, "Alimler ne yapabilir?" diye soran Karadaği, "Gerçek âlim, halkları uyandırır, vicdanları harekete geçirir, korku duvarlarını yıkar, ümmeti unutturmaz. Sükût leke olur, Aksâ’ya sırt çevirmek yeni bir felaket olur. Dünya Müslüman Âlimler Birliği olarak fetvalar verdik, bildiriler yayımladık, girişimler başlattık. Şimdi dürüst ellerin iş birliğine, samimi kulaklara ihtiyacımız var" cevabını verdi.

Ezher'den çağrı: "Gazze'deki açlık için harekete geçin"
Ezher'den çağrı: "Gazze'deki açlık için harekete geçin"
İçeriği Görüntüle

"Sonraki kurban siz olacaksınız!"

Karadaği, tüm ümmetin vicdanına sorduğunu belirterek, "İlk kıblenizin göz göre göre teslim edilmesine razı mısınız? Haritadan silindiği gibi zihninizden de silinsin mi? Ve liderlere diyorum ki: Vallahi de Billahi de, Filistin’i yalnız bırakırsanız, ümmetin bu zilletini kabul ederseniz, bir sonraki kurban siz olacaksınız" uyarısında bulundu.

"Harekete geçmek zorundayız"

Halklara, alimlere ve vicdan sahiplerine seslendiğini kaydeden Karadaği, şunları söyledi:

"Halklara, âlimlere, vicdan sahiplerine sesleniyorum: Ağlamak yetmez, öfkelenmek yetmez. Artık plan yapmak, baskı kurmak, sloganla değil, gerçek ittifaklarla harekete geçmek zorundayız. Bu çağrımı ilmî ve ahlaki sorumluluğum gereği kalbimden yazıyorum. Dileğim, bu sözlerin harekete, bu girişimin ittifaka, bu ittifakın değişime vesile olmasıdır.”

El Muhabir