Türkiye’de ilk kez bağımsız sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde 28-29 Haziran tarihlerinde Ankara’da düzenlenen Uluslararası Namaz Vakitleri Çalıştayı'nda, "özellikle imsak ve yatsı vakitlerinde ciddi revizyona ihtiyaç duyulduğu" iddia edildi.
Din Bir Der ve Errufai Derneği’nin himayesinde gerçekleşen Uluslararası Namaz Vakitleri Çalıştayı, ilahiyatçılar, astronomlar, jeofizikçiler, mühendisler ve yapay zekâ uzmanlarından oluşan geniş katılımlı bir heyet iştirakiyle gerçekleşti. Ankara’da bir otelin teras katında oluşturulan gözlem istasyonunda, imsak ve yatsı vakitlerine ilişkin güneşin hareketleri, ayın konumu ve ışık olayları canlı olarak gözlemlendi.
Çalıştaya Endonezya, Fransa gibi ülkelerden çevrimiçi katılım sağlayan bilim insanları da görüş ve verilerini paylaştı. Yapılan gözlemler sonucunda, Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere birçok İslam ülkesinde kabul gören takvimlerin hatalı vakitlere dayanabileceği bilimsel verilerle savunuldu.
Fecr-i Sadık ve Fecr-i Kazib konusu
Yapılan gözlemlerde güneşin ufkun altında -12,5° ile -13° arasındayken Fecr-i Sadık’ın başladığı, bu açının öncesinde ise görülen ışığın "Fecr-i Kazib" (yalancı şafak) olduğu tespit edildi. -15° ve -18° gibi açıların hatalı olduğu vurgulanırken Diyanet takvimine göre Ramazan ayında erken okunan sabah ezanı ile birlikte kılınan namazın vakit girmeden kılınıyor olacağından bu namazın caiz olmadığı öne sürüldü.
İddiaya göre, yapay zekâ uygulamaları (ChatGPT, Gemini, DeepSeek) da bu tespiti destekledi. Gözlemler, akşam kızıllığının güneşin -12,5° ufki açısına ulaştığında kaybolduğunu ve bu aşamada yatsı vaktinin başladığını ortaya koydu. İnsan gözünün çalışma prensibine uymayan, uzun pozlamalı fotoğrafların yanlış vakitlere dayanak oluşturduğu ifade edildi. Çalıştayda, pusulaya ihtiyaç duymadan Güneş ve Ay üzerinden kıble yönü tayin etmenin mümkün olduğu ve bu yöntemin 0,1° hassasiyetle doğru sonuç verdiği açıklandı.
Teleskopla yapılan gözlemlere itibar edilmedi
Çalıştayda, Endonezya’dan Prof. Dr. Tono Saksono’nun 100’den fazla lokasyonda yaptığı gözlemlerle de örtüşen şekilde, -12,5° açısının evrensel olarak geçerli olduğu savunuldu. Gözlemler sonucu Diyanet hesaplamalarından 3 ila 12 dakika önce veya sonra gerçekleşen doğuş ve batış vakitlerinin yeniden hesaplanmasının gerektiği iddia edildi.
Hilalin dürbünle kavuşumdan 15 saat sonra, çıplak gözle ise ideal koşullarda 18-20 saat sonra görülebildiği belirtildi. Teleskopla yapılan gözlemler ise muteber kabul edilmedi. Hilalin dünyanın herhangi bir yerinde görülmesi esasına dayanan bu görüş, Hicri ayların başlangıcında birleştirici bir kriter olarak savunuldu.
Diyanet'e çağrı
Çalıştayda sunulan ve bilimsel olduğu belirtilen veriler sonucunda, mevcut takvim sistemlerinin özellikle imsak ve yatsı vakitlerinde ciddi revizyona ihtiyaç duyulduğu iddia edildi. Katılımcılar, "Diyanet başta olmak üzere tüm resmi kurumları gözlem temelli ve çok disiplinli çalışmalarla oluşturulacak ortak bir takvime yönelmeye" çağırdı.
Çalıştayın sonuç bildirgesinin tam metni errufai.com adresinde yayınlandı.
El Muhabir