Norveç Nobel Komitesi, 2025 Nobel Barış Ödülü’nü Maria Corina Machado’ya, Venezuela halkının demokratik haklarını savunmak için yürüttüğü yılmaz çabaları ve diktatörlükten demokrasiye adil ve barışçıl bir geçiş sağlama mücadelesi nedeniyle verme kararı aldı.

Nobel Komitesi'nden yapılan açıklamada, "Maria Corina Machado geçtiğimiz yıl boyunca gizlenerek yaşamak zorunda kaldı. Hayatına yönelik ciddi tehditlere rağmen ülkesini terk etmemeyi seçti ve bu kararı milyonlarca insana ilham verdi." denildi.

Açıklamada, "Otoriterler iktidarı ele geçirdiğinde, özgürlük için ayağa kalkıp direnen cesur savunucuları tanımak büyük önem taşır. Demokrasi, sessiz kalmayı reddeden, ağır risklere rağmen öne çıkma cesareti gösteren ve bize özgürlüğün asla kendiliğinden var olmadığını, her zaman sözle, cesaretle ve kararlılıkla savunulması gerektiğini hatırlatan insanlar sayesinde ayakta kalır." ifadelerine yer verildi.

Norveç'te diplomatik kriz endişesi

Norveç hükümeti, ABD Başkanı Donald Trump’ın Nobel ödülünü alamaması durumunda gösterebileceği tepkiden endişe ediyor.ABD Başkanı Trump’ın çok istediği bu prestijli ödülü alamaması ile olayın diplomatik bir krize dönüşmesi ihtimali Oslo’yu endişelendiriyor.

Norveç yönetiminin Nobel ödülleri konusunda herhangi bir rolü yok ancak Trump’ın hayal kırıklığının acısını Nobel Komitesi yerine Norveç’ten çıkarmak isteyebileceği değerlendiriliyor. İngiliz The Guardian gazetesine konuşan Norveç Sosyalist Sol Parti lideri Kirsti Bergst, “Nobel Komitesi hükümetten bağımsız ama Trump’ın bunu bildiğini sanmıyorum. Her şeye hazırlıklı olmalıyız.” dedi.

Trump’ın fevri çıkışlarını çok iyi bilen Oslo yönetimi, ülkenin aniden gümrük vergilerinin yükseltilmesi veya başka yaptırımlarla karşı karşıya kalma ihtimalini yabana atmıyor.

"Dokuz ayda sekiz savaş bitirdim"

Donal Trump’ın Nobel Barış Ödülünü almayı hayal ettiği bir sır değil. Selefi Barack Obama’nın 2009 yılında henüz yeni seçilmişken ve kayda değer bir başarı göstermeden “uluslararası diplomasiyi ve halklar arası işbirliğini güçlendirmedeki olağanüstü çabaları” nedeniyle bu ödülü almış olması Trump’ın eline bir koz veriyordu. Gazze ve Ortadoğu meseleleri ile Azerbaycan-Ermenistan ve Pakistan-Hindistan arasındaki arabuluculuk çabalarından dolayı bu ödülü Obama’ya göre çok daha fazla hak ettiğini düşünüyordu.

Bu hafta Oval Ofis’te gazetecilere açıklama yapan Trump, Nobel Barış Ödülü ile ilgili bir soruya, “Tarihte hiç kimse dokuz ay içinde sekiz savaşı bitirmedi. Ama ne yapacakları onlara kalmış.” şeklinde konuşmuştu.

Trump favori değildi

Nobel Barış Ödülü için bu yıl Donald Trump da dahil 338 kişi ve kuruluş aday gösterildi. Ancak Donald Trump’ın barış ödülünü tesis eden Alfred Nobel’in vizyonun ile uyumlu bir profil çizmediği öne sürülüyor.

Gazze’de ateşkes sağlandı, Trump Türkiye’ye teşekkür etti
Gazze’de ateşkes sağlandı, Trump Türkiye’ye teşekkür etti
İçeriği Görüntüle

Time dergisinin analize göre; Trump yönetimi belirgin biçimde izolasyonist bir yaklaşım benimsiyor. Bu yılın başlarında Başkan Trump, ABD’yi Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ), Paris İklim Anlaşması’ndan ve uluslararası vergi anlaşmalarından çekilmek için başkanlık kararnameleri imzaladı. Bu kararlar, çok taraflı katılımdan uzaklaşmayı yansıtarak Alfred Nobel’in vizyonuyla çelişen bir duruş sergiliyor.

Nobel, vasiyetinde “uluslar arasında kardeşliği teşvik etmeyi” vurgulamıştı — bu ilke, sonradan özellikle Birleşmiş Milletler aracılığıyla uluslararası işbirliğini destekleme biçiminde yorumlanmış ve BM kurumları yıllar içinde birçok Barış Ödülü almıştı.

Trump yönetimi ayrıca ABD’nin dış yardım programlarını büyük ölçüde azalttı, hatta ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nı (USAID) fiilen ortadan kaldırdı. Dolayısıyla, Sudan’daki kıtlık yardımlarından, Sahra-altı Afrika’daki aşılama kampanyalarına kadar milyarlarca dolarlık program belirsizliğe sürüklenmiştir. The Lancet dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, bu durum 2030 yılına kadar 14 milyon ek ölümle, bunun içinde 5 yaş altı 4 milyon çocuğun ölümüyle sonuçlanabilir.

Nobel Ödüllü Amerikan Başkanları

Nobel Barış Ödülü’nü alan ilk Amerikan Başkanı, 1906 yılında Theodore Roosvelt oldu. Roosevelt, Rusya ile Japonya arasında barış müzakerelerini yürütmedeki rolüyle bu ödüle layık görüldü.

Woodrow Wilson, I. Dünya Savaşı sonrasında Milletler Cemiyeti’nin kurulması yönündeki çabaları nedeniyle 1919’da Nobel Barış Ödülü aldı. Wilson Prensipleri; öz yönetim hakkına, diplomasiye ve kolektif güvenliğe dayalı yeni bir uluslararası düzen öngörüyordu.

Jimmy Carter, başkanlık görevinden yirmi yılı aşkın bir süre sonra (2002) Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Ödül, Carter Center aracılığıyla yürüttüğü yorulmak bilmez barış çabalarını takdir etmek amacıyla verildi.

Barack Obama (2009), uluslararası diplomasiyi ve işbirliğini güçlendirme çabalarından dolayı Nobel Barış Ödülü alan dördüncü ABD Başkanı oldu.