Karadaği: (Gazze) "Masum kanı akarken nasıl huzurlu oluruz?"
Karadaği: (Gazze) "Masum kanı akarken nasıl huzurlu oluruz?"
İçeriği Görüntüle

Hindistan’daki Müslüman toplumu, artan ayrımcılık ve güvensizlik hissi nedeniyle ülkeyi terk etmeye yöneliyor. Seçenekler arasında Türkiye'ye yerleşmek de var. 1 milyar 438 milyon nüfuslu ülkede 200 milyona yakın Müslüman yaşıyor.

İngiltere merkezli Middle East Eye'ın haberine göre, ABD'deki Pew Araştırma Merkezi’nin verileri, Hindistan'ın Suriye’nin ardından en fazla Müslüman göçmen gönderen ülke konumuna yükseldiğini gösteriyor. Bu durum, ülkedeki sosyal ve siyasi dinamiklerin bir yansıması olarak dikkat çekiyor.

Artan güvensizlik ve ayrımcılık

Müslümanlar, Hindistan’da yükselen Hindu milliyetçiliği, nefret söylemleri ve ayrımcı politikalar nedeniyle kendilerini hedef alınmış hissediyor. Özellikle 2019’da yürürlüğe giren Vatandaşlık Değişikliği Yasası (CAA), sadece gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık hakkı tanıyarak Müslüman toplumu arasında ciddi bir kırılma oluşturdu. Bu yasa, birçok Müslüman için ülkeyi terk etme kararında önemli bir dönüm noktası oldu.

Kişisel hikâyeler: Göçün ardındaki gerçekler

2020’de Yeni Delhi’den Kanada’ya taşınan Taufeeq Ahmed, göç kararını kariyer ya da eğitim fırsatlarından ziyade artan korku ve güvensizlik nedeniyle aldığını ifade ediyor. Jamia Millia Islamia Üniversitesi çevresindeki protestolarda polisin uyguladığı şiddete tanık olan Ahmed, “Bu olay benim için her şeyi değiştirdi” diyor. Şu anda Toronto’da eşiyle yaşayan Ahmed, dinî kimliğinin saygı gördüğü bir ortamda huzur bulduğunu belirtiyor.

Sosyal ve psikolojik baskılar

Hindistan’dan ayrılan Müslümanlar, ekonomik nedenlerin ötesinde sosyal ve psikolojik baskılarla karşı karşıya. Başkent Yeni Delhi’de araştırma görevlisi olarak çalışan Kamran Ahmed, “Müslüman bir akademisyen olarak düşüncelerimi özgürce ifade edemiyorum” diyerek yurt dışına yerleşme kararını “zor ama kaçınılmaz” bir adım olarak tanımlıyor. Benzer şekilde, Lucknowlu iş insanı Karim Sadiq, polis baskısının ardından ailesiyle birlikte Dubai’ye taşınma hazırlığında.

Göç istatistikleri ve eğilimler

Pew Araştırma Merkezi’ne göre, yaklaşık 6 milyon Hindistan doğumlu Müslüman şu anda yurt dışında yaşıyor. Ülke nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan Müslümanlar, Hindistan’dan göç edenlerin yaklaşık üçte birini temsil ediyor. Bu oran, diğer dinî gruplara kıyasla oldukça yüksek. Telangana merkezli Yaseen Travels’ın sahibi Khwaja Mohammad, göç danışmanlığı taleplerinin yüzde 30’unun Müslümanlardan geldiğini ve özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye gibi ülkelerde gayrimenkul yatırımlarının arttığını belirtiyor.

Politik dinamikler ve Hindu milliyetçiliği

Başbakan Narendra Modi liderliğindeki BJP hükümeti döneminde artan Hindu milliyetçiliği, Müslümanlara yönelik ayrımcı yasalar ve nefret söylemleri göçü hızlandıran temel nedenler arasında. Cami tartışmaları, Waqf mülklerine yönelik düzenlemeler ve kamusal alanlarda ibadet engelleri gibi uygulamalar, Müslüman kimliğini doğrudan hedef alıyor. ABD Uluslararası Dinî Özgürlükler Komisyonu’nun 2025 raporunda Hindistan’ın “Özel Endişe Duyulan Ülke” kategorisine alınması, bu durumu uluslararası alanda da tescilliyor.

Geri dönüş umudu ve gelecek endişeleri

Bazı Müslümanlar, bir gün Hindistan’a geri dönmeyi umuyor. Kanada’ya yerleşen Ahmed, ailesiyle vakit geçirmek için ülkesine dönmeyi planladığını, ancak BJP’nin güçlü olduğu Uttar Pradesh yerine Haydarabad gibi daha güvenli şehirleri tercih edeceğini söylüyor. Delhi Üniversitesi’nden Profesör Apoorvanand Jah, “Hindistan’da gençler gelecek göremiyor” diyerek artan umutsuzluğa dikkat çekiyor. Dr. Nizamuddin Ahmad Siddiqui ise bu ayrışmanın ancak köklü reformlar ve toplumsal diyalogla çözülebileceğini vurguluyor: “Güven kırıldı. Şimdi bu güveni yeniden inşa etmek gerekiyor.”

El Muhabir