Gazze Şeridi'nde bir zamanlar on binlerce insanı doyuran tarlalar şimdi patlamamış mühimmatla kaplı ölü alanlara dönüştü. İşgal rejiminin 2023 Ekim’inde başlayan soykırımıyla birlikte her şey sona erdi. Araziler yasak bölgelere dönüştü, seralar yerle bir edildi, sulama hatları parçalandı, kuyular kum ve molozla doldu.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, Deyru’l-Belah’ta yaşayan 60 yaşındaki çiftçi Naim Ebu Amra, savaştan önce küçük bir dizel pompayla desteklenen güneş panelli damla sulama sistemi kurmuştu. Ürünlerini yerel pazarlarda satar, sekiz kişilik ailesinin geçimini sağlar, hasat dönemlerinde mevsimlik işçilere de istihdam oluştururdu.
"İşgalin buldozerleri toprağı dümdüz etti, geriye tek bir avuç toprak bile kalmadı. Plastik ve metal iskeletler bile bombardımanda eridi” diyen Ebu Amra, yine de umudunu yitirmedi. Çocuklarıyla birlikte molozları küreklerle ve eşek arabalarıyla temizleyip yağmur suyuyla birkaç küçük alana bamya ve ebe gümeci ekti. Ebu Amra, ailesiyle birlikte hayata tutunmaya çalışıyor.
Bugün Gazze’nin yalnızca yüzde 2’sinin tarıma elverişli ve erişilebilir olduğu tahmin ediliyor. Yani sadece 2 bin 300 dönüm civarında bir alan hâlâ ekilebilir durumda.
Tarım arazilerinin yüzde 95'inden fazlasına erişilemiyor
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile BM Uydu Merkezi (UNOSAT) tarafından yapılan ortak değerlendirmeye göre Gazze’deki tarım arazilerinin yüzde 95’inden fazlası erişilemez halde.
Temmuz 2024 verilerine göre arazilerin yüzde 80’i zarar gördü, yüzde 77,8’i tamamen hizmet dışı kaldı. Seraların yüzde 71,2’si, tarım kuyularının ise yüzde 82,8’i tahrip edildi. FAO, bu yıkımın Gazze’nin tarım ve gıda sisteminin çökmesi anlamına geldiğini vurguladı.
Savaş öncesinde tarım, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 11’ini oluşturuyor ve yaklaşık 560 bin kişiye geçim sağlıyordu. Bugün bu oran yüzde 2’nin altına düştü.
Dünya Bankası, tarım sektörünün yeniden inşasının maliyetini 8,4 milyar dolar olarak tahmin ediyor. Gazze genelinde biriken 61 milyon tonluk enkazın yaklaşık yüzde 15’inin asbest gibi zehirli maddeler içerdiği sanılıyor. Bu durum yeraltı suyunu ve toprağı tehdit ediyor.
El Muhabir




