Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, "Biz Cumhurbaşkanımızı biraz daha güçlü kılsaydık şu İsrail şu soykırımı yapamazdı." dedi.
Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu başlıklı toplantıda konuşan Bilal Eredoğan, "Türkiye, belki ilk beş ekonominin arasına dünyada girebilecek bir enerjiyi taşıyor. Ama perspektifimizi genişletmemiz lazım. Şu birlik duygusu çok önemli. Dünyada bu ülkeyi temsil eden Cumhurbaşkanı'mıza kimse laf söyletmese ne olur? Neyimiz eksik? Cumhurbaşkanı'mızın arkasında durmaya değmez mi? Bu kadar bu ülkeye hizmet etmiş, ülkeyi buralardan buralara getirmiş, bugün dünyadaki en saygın liderlerden bir tanesi olan Cumhurbaşkanı'mızın arkasında hep beraber dursak ne olur, ne kaybederiz?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kıymetinin elbette anlaşılacağını belirten Bilal Erdoğan "Ama geç anlaşılmasaydı daha iyi olurdu. Yani şu 23 yılın ortalarında bir yerde bile vatan millet, böyle Cumhurbaşkanının arkasında daha güçlü dursaydı, bugün biz çok daha güçlü olurduk." ifadelerini kullandı.
Bilal Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz Cumhurbaşkanımızı biraz daha güçlü kılsaydık şu İsrail şu soykırımı yapamazdı. Ama biz adeta bu içimizdeki fitnelerle, bu içimizdeki kaypaklarla, bu içimizdeki hainlere verdiğimiz primlerle Cumhurbaşkanımızın gücünü, enerjisini azalttık, bu ülkenin yurt dışındaki gücünü, enerjisini azalttık. Çok daha müessir, çok daha güçlü olabilirdik. Olacağız inşallah. Ama geç olmadan şu birliğimizi bir temin etmemiz lazım. Ondan sonra da ufkumuz, vizyonumuz."
Kolay yoldan zengin olanları örnek gösterince toplumu bozuyoruz
Okullara ziyaretler yaptığını anlatan Erdoğan, gençlerde kolay yoldan para kazanma arzusu olduğunu belirterek, "Ülkemizde kolay yoldan zengin olmuş insanları örnek göstermemek lazım. Kolay yoldan zengin olanları örnek gösterdiğimiz zaman toplumu bozuyoruz." dedi.
Erdoğan, Türkiye'de doğurganlık hızının 1,5'in altına düştüğünü belirterek, "Normalde 2,1 olsa nüfusun yaş ortalamasını koruyorsunuz. 1,5'in altına düşmek demek Türkiye'nin hızla yaşlanması demek. Türkiye'de 10-15 yıl önce birinci sınıftaki öğrenci sayısı 1,5 milyonun üzerindeydi. Bugün 930 bin inanabiliyor musunuz? Düşmesi ne demek biliyor musunuz? 2100 yılında Türkiye'nin nüfusunun 50 milyonun altına düşmesi demek. O zaman 10 milyarlık dünyada 50 milyonluk Türkiye ne kadar tesirli olabilir? Ne kadar güçlü olabilir? Bu ekonomik mesele değil." diye konuştu.
"Türkiye Yüzyılı" dedikleri şeyin sadece ekonomik, uluslararası ilişkiler meselesi olmadığını, insanlık meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Dünyanın çok yerini gezdik. Dünyanın geleceğine böyle daha insani, insana daha değer veren, insanı merkeze koyan bir paradigma sunacak başka bir toplumsal oluşum yok." dedi.





