Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk dünyasının varlığından bahsetmenin 1940'ların "tek parti" döneminde Türkiye'de de yasaklandığını söyledi.
AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen "AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı"na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1944 yılında sırf Türkiye dışındaki soydaşlarla ilgilendikleri için birçok aydın, yazar, sanat erbabının "Turancı" denilerek tabutluklara konulduğunu ve işkence gördüğünü kaydetti.
Tek parti döneminde Türkiye dışında da "Türk var" demenin suç sayıldığını, yıllarca tabutluklarda işkence görmek anlamına geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sadece bununla da kalmadılar. Türkiye'ye sığınan Azerbaycan Türklerini, Boraltan Köprüsü'nde kurşuna dizileceklerini bilerek katillerine teslim etmiş, tarihe 'Boraltan Faciası' olarak geçen bir utanç lekesi bulaştırmışlardır. Boraltan Faciası, CHP'nin Türkiye'nin tarihine geçmiş bir kara lekesidir. Boraltan Faciası hem milletimizin hem de Azerbaycan Türklerinin zihin ve gönül dünyasında iyileşmesi uzun yıllar alan derin yaralar açmıştır. Tek parti zihniyetinin önümüzdeki temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına hâlen şaşı bakmayı, yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir."
"Suriye ihtilafında da aynı basiretsizliğe şahit olduk"
Karabağ'ın 44 gün süren vatan muharebesinde bunu bir kez daha gördüklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin düşmanlarının servis ettiği söylentileri üzerinden, Türkiye'nin Azerbaycan'a destek vermekle suçlandığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatırlayın, CHP'nin dış politikasını yöneten isim çıktı, aynen şunu söyledi. 'Maalesef gelen haberlerde Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor.' dedi. Tıpkı 1945 yılında Boraltan Faciası'nda olduğu gibi Karabağ'ın azatlık mücadelesinde de yanlış yaptılar, milletimizi mahcup ettiler, utandırdılar.
Sadece Karabağ'da değil, onun öncesinde Suriye ihtilafında da aynı basiretsizliğe, aynı vicdansızlığa şahit olduk. Suriye halkının tepesine varil bombaları yağarken, CHP'nin devrik Genel Başkanı grup kürsüsünden şunları söylüyordu, 'Bayırbucak'tan söz ediyorlar. Ne bayırı kaldı ne bucağı kaldı. Hâlâ dünyadan haberleri yok bunların.' Ya bu CHP, bu. Başka bir şey beklemeyin. Son yıllarda yaşadığımız iki önemli meselede CHP'nin tavrı bu oldu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında, "elinde binlerce soydaşın kanı olan Baas diktasını sekülerlik üzerinden aklamaya çalıştığını ve daha ileri giderek CHP ile Baas rejimi arasında özdeşlik kurduğunu" belirtti. Erdoğan, "Alevi canlarımızla ilgili partimize yönelik iftiraları ise bühtandan öte apaçık bir provokasyondur. 86 milyonun kardeşliğini kundaklama teşebbüsüdür. Partimize oy veren milyonlarla birlikte Alevi vatandaşlarımızı da derinden yaralayan bu çirkin yakıştırmaları biz reddediyoruz." dedi.





