Birçok gazete ve dergide makaleleri yayınlanan ulusal güvenlik editörü Brandon J. Weichert imzalı analizde şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye, Hindistan-Pakistan çatışmasında açıkça Pakistan'ın yanında yer aldı. Ankara yönetimi, Pakistan ordusunun Hindistan'a karşı askeri operasyonlar için uydularına erişmesine izin verdi. Dahası, şu anda Pakistan sularında bir anti-denizaltı savaş gemileri var. Pakistan'ın düşmanlık başlatmasına misilleme olarak Hindistan'a fırlattığı insansız hava araçlarının çoğunlukla Türk insansız hava araçları olduğuna dair çok sayıda kanıt var.”
“Türk savaş gemisi, Karaçi’nin bombalanmasını engelledi”
“Türk korveti TCG BÜYÜKADA, şu anda Karaçi limanına demirlemiş durumda; pek çok analistin Hint deniz görev gücünün saldıracağına inandığı şehir de aynı. Bir Türk savaş gemisinin Karaçi limanında bulunması -Hindistan'ın görev gücü için açık bir şekilde kazançlı bir hedef- Hindistan'ın şehri vurma planını ister istemez zorlaştıracaktı. Aslında savaş gemisinin orada konuşlandırılmasının nedeni de muhtemelen buydu: Askeri harekat için doğaçlama bir caydırıcılık işlevi görüyordu.”
“Ankara’nın bundan kazanacağı çok şey vardı”
“Türkiye Pakistanlılara askeri yardımda bulunurken, aynı zamanda çatışmaya son verilmesi çağrısında da bulundu. Elbette Ankara'nın bundan kazanacağı çok şey vardı; Pakistan'ın (Çin ile birlikte) birincil dış müttefiki olarak, kendi ulusal prestijini artırmak için olası bir barış anlaşmasının aracısı olmaya çalıştı.”
“Bu doğrultuda, hem Türkiye hem de Çin her fırsatta Hindistan'ın gerilimi tırmandırma girişimlerini engellemeye hevesliydi. Savaşın alt kademelerinde hem Pekin hem de Ankara, İslamabad'ın Hindistan'a karşı üstün olduğunu biliyordu. Öte yandan, eğer Hintliler Pakistan'a karşı saldırılarını tırmandırabilirse, Hindistan'ın doğal güçlerini görmezden gelmek imkansız hale gelecekti.”
“Türkiye, kendi statüsünü yükseltme fırsatı buldu”
“Dolayısıyla Türkiye gibi ülkeler, Hindistan'ın gerilimi tırmandırma çabalarını zorlaştırıp barışa giden bir yol sunarak, savaşı Amerikan sonrası dünya düzeninde kendi statülerini yükseltmek için etkin bir şekilde kullandılar. Şimdiye kadar -eğer ateşkes sürerse- başarılı olmuş gibi görünüyorlar.”
El Muhabir